"Dik dur ve gülümse; Bırak neden gülümsediğini merak etsinler." CHE

12 Temmuz 2012 Perşembe

Bazen, bazen ...


Bazen, bir şeyler kabarıyor içimde,
Ona, buna, şuna,
Kendime, sana.
Bazen, çok farklı hissediyorum.
Daha iyimser, daha mutlu...
İçim kabardığında işte böyle,
Daha iyi biri oluyorum,
Daha anlayışlı, daha ilgili.
Etrafımdaki bütün olumsuzluklar,
Daha iyi görünüyor gözüme.
Daha katlanılabilir oluyor hayat.

Bazen, bir kedinin nankörlüğü sevimli geliyor gözüme, 
Bazen, surat asmış bir teyze,
Ya da çocuğuna kızan bir anne.
Kim olduğu önemsiz...
O an için ben onlarım,
Anlayabiliyorum onları.
Bazen, onların penceresinden bakabiliyorum dünyaya.
O an için onlar da anlıyorlar,
Anlıyorlar, anlaşılabildiklerini.
Kendilerini kalabalığa daha yakın hissediyorlar o an için,
Biliyorum...

Bazense, her şey çok uzak geliyor.
Akıp giden hayat çok uzak,
Kalabalık çok uzak,
Dostluk, aile, aşk çok uzak.
Daha kötüyüm ben o günler,
Daha ilgisiz, daha kopuk oluyorum.
Hayat zor, dünya acımasız geliyor.
Pollannacılık oynamak saçma,
Çabalamak gereksiz.

Bazen, o teyze gibi,
Ya da nankör kedi gibi belki
Beni anlayabilecek birinin gelmesini bekliyorum.
Beni kalabalığın içine zorla çekmelerini,
Silkinip kendime gelmememi sağlamalarını istiyorum.
Bazen,
Bazen, geliyorlar.
Sadece, bazen...
Çoğu zamansa gelen giden yok.
Yeniden içimin kabarmasını beklemekten başka çare yok.

                                                                                           ZUZU



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder